|


GENEL DEĞERLENDİRME

Özensiz hazırlanmış, seçme değeri düşük ve çalışanla çalışmayanı ayırt etme düzeyi düşük bir sınav geçirdik.

Ayrıca soru dağılımlarının da dengesiz olması dikkat çeken bir başka sorun idi. Örneğin Anatomiden sorulan10 sorunun 7’sinin nöroanatomiden sorulması ama tıp fakültesi müfredatında belirgin yer tutan bir çok konudan (kalp, akciğer, gastrointestinal sistem) hiçbir soru sormamaları ölçücülük değerinin yok ediyordu. Yine biyokimyadan Glikoliz, karbonhidratlar ve lipidler gibi çok önemli konulardan sadece 1-2 soru çıkarken bir biyokimya profesörünün bile cevaplayamayacağı kadar zor ve uç bilgilerin sorgulanması da sınavın ölçücülüğüne gölge düşürmüştür.

Bu sınavda 4 adet kesin hatalı, 12 adet de kötü hazırlanmış ve ölçücülük değeri olmayan ama itiraz edilemeyecek soru vardı.

ÖSYM’nin soruları açıkladığından beri hatasız hiçbir sınav yapamaması da çok manidar. Kamuoyu baskısı oluşturup daha özenli soruların hazırlanmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır.

İtiraz etmek isteyen meslektaşlarımız şu 3 yoldan birini tercih edebilirler.

1. Ankara Bilkent’ teki ÖSYM Merkezi’ ne bizzat dilekçe ile başvurarak (en güvenlisi),

2. (0-312) 266 46 74 nolu faksa dilekçeyi fakslayarak,

3. osym@osym.gov.tr mail adresine mail yoluyla başvurarak (en zayıf yol).


Lütfen aşağıdaki dilekçe metnini kopyalayıp itiraz etmek istediğiniz soruları da altına yazarak bu yollardan biriyle ÖSYM’ye ulaştırınız.

2007-TUS EYLÜL DÖNEMİ GENEL AMAÇLI DİLEKÇE

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına,

06538 ANKARA

Aşağıda yazdığım dileğim ile ilgili işlemin yapılmasını arz ederim. ……/…../………..

T.C. Kimlik Numarası : …………………

Adı soyadı : ……………………………………………………………………. Saygılarımla

Doğum yeri : …………………….. Doğum tarihi :……/…../……….. (imza)

Baba adı : ………………………….. Alan telefon kodu: ………. Tel : ………………….

Adresi : ………………………………………………………………………………………………..

…………………………………………………………………………………………………………..

Dileğim : Ben TUS sınavına giren bir hekimim. Eylül 2007 TUS’a girdim. Sitenizde açıkladığınız şekliyle …. soruya itirazım var:

Aşağıda da kaynakları ile de belirttiğim gibi sorular ve cevapları konunun referans kaynakları ile çelişmektedir. Olayın hukuki boyutları, basına yansıması gibi istenmeyen durumlar ÖSYM gibi ülkemizin güzide bir kurumunu gereksiz yere zedeleyecektir.

Bu sebeple gerekli incelemelerin yapıldıktan sonra tarafıma net ve yazılı cevabın verilmesini saygılarımla arz ederim.

EYLÜL 2007 TUS YANLIŞ SORULAR

Temel Bilimler Soru 55.

Varicella-zoster virusu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) İnsanlar, virus için bilinen tek rezervuardır.

B) Herpesviridae ailesinin bir üyesidir.

C) Virusa karşı geliştirilen aşı, sağlıklı ve immünosupresif çocuklarda kullanılabilir.

D) Kök hücre nakli yapılmış hastalarda ilk bir yıl içinde enfeksiyon sıklığı %30 civarındadır.

E) Medulla spinaliste yalnızca dorsal kök ganglionlarını tutar.

DOĞRU CEVAP: C (E DEĞİL)

Varicella zoster virus (VZV), suçiçeği ve zona hastalıklarının etkenidir. Primer infeksiyon immün yetmezlik zemininde gelişmiş ise ağır, dissemine infeksiyon tabloları ve pnömoni gelişir. Primer infeksiyon bittikten sonra alt torasik sinir köklerine, duysal sinir gangliyonlarına çekilip, latent hal alırlar. İleri yaş, malignite, özellikle Hodgkin lenfoması ve immün yetmezlik gibi hücresel immünite kusurlarında reaktivasyon infeksiyonları (zona) gelişir.

Laboratuvar koşullarında, insan embriyonik doku kültürü hücrelerinde ürer ve sitopatik etkinin görülmesi

(çok çekirdekli dev hücreler, intranükleer inklüzyon cisimcikleri) ile tanı konur. Laboratuvar hayvanlarında üretilemez.

Hastalarda pnömoni varsa veya genel durumu bozuk, yaşlı ve HIV infeksiyonlu ise asiklovir tedavisi verilir. Risk grubu hastalara, örneğin immünsüpresyon altındaki transplant alıcıları gibi hastalara, kuşkulu temas sonrasında, klinik belirtiler başlamadan önce, en iyisi ilk 96 saat (4 gün) içinde Varicella Zoster İmmünglobulini (VZIG) uygulanmalıdır.

Canlı VZV OKA aşısının gebelere ve immünkompromize bireylere uygulanmaması gerektiği belirtilmektedir (1).

Asemptomatik HIV infeksiyonlu çocuklara canlı VZV aşısı (OKA) uygulanabileceği, ancak bunun için çocuğun

immünsüprese olmaması gerektiği belirtilmektedir (2). Hatta bu sakıncası nedeniyle özellikle kök hücre transplantasyon alıcılarının korunması amacıyla inaktive OKA aşıları üzerinde durulduğu belirtilmektedir (3). Soruda bu aşı kastedilmiş olsaydı mutlaka belirtilmeliydi. Agammaglobülinemi gibi hümoral immünite bozukluklarında ise kullanımına kısıtlama getirilmemiştir (4).

Kaynaklar:

1. Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR. Infectious Diseases, 3rd Ed. Lippincott Williams&Wilkins, Philadelphia, 2004; 376.

2. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R. Mandell, Douglas, and Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases. 6th ed., Churchill Livingstone, Philadelphia, 2005; 3573.

3. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R. Mandell, Douglas, and Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases. 6th ed., Churchill Livingstone, Philadelphia, 2005; 1785.

4. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R. Mandell, Douglas, and Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases. 6th ed., Churchill Livingstone, Philadelphia, 2005; 3584.

Klinik Bilimler Soru 17.

Hemoptizi ve akut nefritik sendromu olan bir hastaya renal biyopsi yapılıyor. Işık mikroskopisinde glomerüllerin % 70 inde kresent oluşumu saptanıyor. İmmünofloresan çalışmada glomerül bazal membranlarında lineer tutulum gözleniyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Wegener granülomatozisi

B) Lupus nefriti

C) Goodpasture sendromu

D) Berger hastalığı

E) Poststreptokokkal glomerülonefrit

Bu soruda cevap D değil kesinlikle C olmalıdır. Zaten bir sonraki soru da bu sorunun devamıdır ve oradaki cevap da C seçeneği ile uyumludur.

Kaynaklar:

1- Harrison’s Principles of Medicine, 16th edition, 2005, p:1682-1683

2- Cecil Textbook of Medicine, 22. baskı Türkçesi, Güneş kitabevi, sf: 730

Hemoptizi ve akut nefritik sendrom dendiğinde ilk akla gelen hastalık Good Pasture’dır.

Akut poststreptokoksik glomerülonefritte akciğer tutulumu ve hemoptizi beklenmez. APSG’de patolojik olarak; Subepitelial IgG ve kompleman depolanma hörgüç benzeri nodüler depolanma, Nötrofil ve monosit infiltrasyonu, Mezenkial ve epitel hücrelerinde proliferasyon görülür. C3 ve total hemolitik kompleman düşük, C4 normal, C1q normaldir.

Lupus nefriti kresent oluşumuna neden olamaz.

Wegener böbrekte fokal nekrotizan proliferatif GN neden olur.

Geriye iki şık kalıyor:

Berger hastalığında akciğer tutulumu ve hemoptizi tipik bulgular arasında yoktur. Patoloji:

Mezenşimal IgA depolanması vardır. IgG ve C3 depolanması da olabilir. Buna bağlı olarak; a. Fokal veya diffüz mezenşimal hücre proliferasyonu vardır b. İnflamatuvar mediatörlerin salınımına bağlı olarak kresent oluşumu, skleroz, interstisiyel fibrozis gelişir.Bunların sonucunda da glomerüler filtrasyon hızı azalır.

Good Pasture sendromunda klinikte hemoptizi, öksürük %50 vakada görülür. Efor dispnesi, hematüri, oligüri, solukluk, proteinüri dikkati çeker. Nefritik sendroma neden olur. Akciğer grafisinde bileteral yaygın infiltrasyon bulguları vardır. Good Pasture’de patolojik olarak başlanğıçta fokal proliferatif ve nekrotik glomerülonefrit vardır. İleri safhalarda kresent ortaya çıkar. Hızlı ilerleyen glomerülonefritten ayırımı zordur. İmmün florasan bazal membran boyunca ve subendoteliyal lineer Ig G ve C3 çökeltisi görülür. Bizzat glomerüler bazal membrana karşı antikorların meydana gelmesi söz konusudur. Serumda ve akciğerde bazal membrana karşı meydana gelen Ig G antikorları vardır. Anti glomerüler bazal membran antikorları ile hem akciğer hem de renal bazal membranda lezyon husüle gelmektedir.

Cevap Good Pasture sendromu ile uyumlu.

Klinik Bilimler Soru 59.

Aşağıdakilerden hangisi lösemi için predispozan bir faktör değildir?

A) Fanconi sendromu

B) Bloom sendromu

C) Sturge-Weber hastalığı

D) Down sendromu

E) Ağır kombine immün yetmezlik

Bu soruda iki doğru cevap var:

Bu soru Nelson 17. baskı sayfa 1694’te bulunan BOX 487-1’den sorulmuş. Soruyu soran orada yazanları

aynen alıp, tam anlamıyla “dekortike” sormuş.

Çok basit bir şekilde Fankoni Sendromu deyince renal proksimal tübül hasarı ile karakterize olan hastalığın

akla geleceğini düşünememiş.

Doğaldır ki her fani gibi Nelson da hata yapabilir. Soru tam anlamıyla dikkatsizlik ve özensizliğe kurban gitmiş.

Soru kesin olarak iptal edilmelidir. İptal etmemeleri onlar adına çok büyük bir ayıp olur.

Hatta Nelsonun indeksinde Fanconi sendromu’na bakınca zaten Fanconi anemisinin anlatıldığı 1694. sayfa değil,

böbrekteki Fankoni Sendromunun anlatıldığı 1759 ve 1760 nolu sayfalar gösteriliyor.

Kaynak:

Nelson textbook of pediatrics 2004 baskısı sayfa 1694 ve 1759-1760

Sturge Weber dışındaki sıklar 1694 nolu sayfadaki tabloda yer alıyor ve tabloya göre doğru seçenek Sturge Weber ama Nelson’daki tabloda baskı hatası var ve Fanconi Sendromu olarak geçen seçeneğin aslında Fanconi Aplastik anemisi olması gerekiyor ancak bu durumda soru doğru olurdu.

Hepimizin bildiği gibi Fanconi Aplastik Anemisi kromozomal kırılma sendromlarından biridir ve bu hastalıkta lösemi riski artmıştır.

Hâlbuki renal proksimal tübül hasarı ile karakterize olan Fankoni sendromunun lösemi ile ilişkisi yoktur.

 

Klinik Bilimler Soru 64.

Aşağıdakilerden hangisi masif kan transfüzyonu sonrası görülmez?

A) Dilüsyonel trombositopeni

B) Faktör V ve VIII eksikliği

C) Sitrat toksisitesi

D) Metabolik asidoz

E) Hipokalsemi

Bu soruda hiç doğru cevap yok. Çünkü masif kan transfüzyonu sonrası seçeneklerdekinin tümü görülebilir. Aşağıdaki referanslar ile itiraz edilebilir.

Kaynaklar:

1- Sayek, Temel Cerrahi, Prof. Dr. İ. Sayek, Güneş kitabevi, 2004, 3. Baskı, Sayfa 163

2- Schwartz, Principles of Surgery, 8th. edition, Sayfa 78-79

YANLIŞ AMA DELİL YETERİNCE KUVVETLİ OLMADIĞINDAN

İPTAL EDİLMESİ ŞÜPHELİ OLAN SORULAR

Temel Bilimler Soru 87.

Meperidin, aşağıdaki farmakolojik özelliklerden hangisi bakımından morfinden ayrılır?

A) Gastrik boşalmayı geciktirme

B) Periferik direnci azaltma

C) Histamin salıverilmesini artırma

D) Miyozis oluşturma

E) Kalpte negatif inotrop etki yapma


Karışık ve anlamsız bir soru.. Ne sorulduğu bile tam olarak anlaşılamıyor.

Goodman and Gilman’s The Pharmacological basis of therapeutics, 2006; sayfa 561'de morfin'in negatif inotrop 
etkisinin olduğu 1. sutun 38. satırda belirtiliyor. 

Ayrıca sayfa 568'de meperidin başlığında; 568. sayfa 2. sütun, 32 ve 33. satırlarda: meperidinin kardiyovaskuler 
etkilerinin morfine benzediğini yaziyor. 

Fakat OSYM bu soruda meperidin ve morfin farkını sormuş ve fark olarak ta "kalpte negatif inotrop etki"yi vermiş.


Tam ve net delillendiremediğimiz için itiraz edilebilecek sorular arasına koymadık.


Klinik Bilimler Soru 32.

Yenidoğanda aşağıdaki durumların hangisinde direkt bilirübin yüksekliği görülebilir?

A) Subgrup uyuşmazlığı

B) Gilbert sendromu

C) Artmış enterohepatik sirkülasyon

D) Hipotiroidi

E) Sepsis

Bu soru bir yenidoğan sorusudur. Nelson textbook of pediatrics 2004 baskısı Yenidoğan bölümü sayfa 593’teki şema ve açıklamada hipotirodinin direkt hiperbilirubinemi yaptığına dair herhangi bir ipucu yoktur.


Ancak aynı kitabın Sindirim Sistemi hastalıkları bölümünde 1310 ve 1311 nolu sayfalarında hipotiroidizmi hem indirekt hiperbilirubinemi hem de kolestaz sebepleri arasında saymıştır. İşte soruyu da şaibeli yapan budur. İsteyen meslekdaşlarımız yukarıdaki referanslarla soruya itiraz edbilirler.

Klinik Bilimler Soru 100.

Aşağıdaki kontraseptif yöntemlerden hangisinin kullanılması kadında üriner enfeksiyon riskinde artışa yol açabilir?

A) Erkek kondomu

B) Kombine oral kontraseptif hap

C) Rahim içi araç

D) Diyafram

E) Spermisidal vajinal tablet

Çok sıkıntılı bir soru. Anlaşılan o ki diyaframı sormak istemiş ama spermisidleri seçeneklere koyarken çok dikkatsiz davranmışlar. Çünkü spermisidlerle ilgili textbooklarda çelişkili ve net olmayan ifadeler yer alıyor:

Spermisidlerle ilgili olarak Speroff Clinical Gynecologic Endocrinology and infertility 2005 kitabında 1005 numaralı sayfada “diyafram-spermisid (kombine kullanım kastediliyor) kullananlarda vajinal flora değişir, E.coli kolonizasyonu ve artmış üriner sistem enfeksiyonu riski vardır” yazmaktadır.

Ayrıca Novak and Berek’ Gynecology, 2007 kitabında 257. sayfada spermisidlerle ilgili olarak vajende E. Coli kolonizasyonu yapabileceği ve koitus sonrası bakteriüri yapabileceği yazmaktadır.

Fakat bu ifadelerin, tek başına spermisid kullanımının sorudaki şekliyle “üriner enfeksiyon riskinde artışa” neden olduğu şeklinde yorumlamak mümkün olmayabileceği için bu soruyu kesin olarak yanlış olanlar bölümüne alamadık. Çünkü önceki yıllardaki bu tarz zorlama itirazlar kabul edilmemişti.

Yine de itiraz etmek isteyenler aşağıdaki kaynakları referans gösterebilirler:

Kaynaklar:

1- Speroff Clinical Gynecologic Endocrinology and Infertility, 7th edition, 2005, p: 1005

2- Novak and Berek’ Gynecology, 2007, 14th edition, p: 257

TARTIŞMALI, ÖZENSİZ VE KÖTÜ HAZIRLANMIŞ SORULAR

Temel Bilimler Soru 5.

Aşağıdaki arterlerden hangisi tıkandığında, hastada öncelikle görme ile ilgili semptomlar ortaya çıkar?

A) A. cerebri anterior

B) A. cerebri media

C) A. cerebri posterior

D) A. carotis interna

E) A. carotis externa

Bu soru kötü hazırlanmış bir sorudur.

Vizüel korteksin major arteri a. cerebri posterior’dur. Ancak makula’nın temsil edildiği alan, ek olarak a. cerebri media’dan da beslenir. Vizüel korteksin vasküler lezyonlarında (a. cerebri posterior tıkanması) kontralateral homonimos hemianopia olur. Ancak maküler (santral) görme sağlam kalır.

Şıklarda yer alan a. carotis interna seçeneği, bu arterden çıkan a. ophthalmica’dan ayrılan a. centalis retina nedeniyle yanıltıcı olabilir. A. centralis retina lezyonu ilgili gözde körlükle sonuçlanabilir. Ancak soruda “öncelikle” kelimesinin altı çizilerek tıkanması durumunda başlıca görme ile ilgili semptom veren arter sorulmuştur.

A. carotis interna’nın yavaş gelişen tıkanıklığında, Willis halkası aracılığı ile karşı ACI’dan kompansasyon mümkündür. Ani gelişen a. carotis interna tıkanıklığı ise ölümle sonuçlanabilecek bir durum olduğundan dolayı burada sorulan arter a. cerebri posterior’dur.

Kaynak:

Clinical Neuroanatomy and Related Neuroscience, Fitzgerald MJT, 4th Edition, W.B. Saunders, 2002.

Temel Bilimler Soru 6.

Diz bölgesinin lateraline bir aracın çarpması sonucu hastaneye gelen bir kişide aşağıdaki bağlardan hangisinin hasar görmüş olma olasılığı en yüksektir?

A) Ligamentum collaterale tibiale

B) Ligamentum collaterale fibulare

C) Ligamentum popliteum obliquum

D) Ligamentum popliteum arcuatum

E) Ligamentum patellae

Diz eklemine lateralden (dış yandan) gelen travmalarda diz eklemi içe doğru bir esneme yapar ve lig. collaterale tibiale (mediale) yırtılır. Bu ligamentin meniscus medialis’e tutunması nedeniyle sıklıkla tabloya iç menisküs yırtığı da eklenir. Bu soruda lig. collaterale fibulare (laterale) çok kuvvetli bir çeldiricidir. Çünkü travmanın şiddet ve süresine bağlı olarak bu yapı da hasarlanabilir. Seçeneklerde ya olmamalıydı ya da soru daha net hazırlanmalıydı.

Kaynak:

Kliniğe yönelik anatomi (Moore) Çeviri: Kayıhan Şahinoğlu Sayfa 626.

Temel Bilimler Soru 11.

G proteinleri hücrenin hangi yapısında bulunur?

A) Sitoplazma

B) Çekirdek membranı

C) Mitokondri membranı

D) Hücre membranı

E) Çekirdek matriksi

Soru histoloji sorusudur. “G proteinlerinin reseptörleri hücre membranında kendisi ise sitoplazmada bulunur” bilgisi histoloji kaynaklarına göre doğru değildir. Hatta Guyton fizyolojide bile hücre membranında olduğuna dair net ifadeler vardır.

Yani soru kesin olarak doğrudur.

Orijinal referanslardaki İngilizce metinler aşagıdadır:

Kaynaklar:

Histology and Cell Biology, Abraham L. Kierszenbaum, Mosby, 2002 p: 80

“ Members of large family of G proteins are present at the inner leaflet of the plasma membrane”

Guyton Physiology, 11th edition, p: 561

“ A G protein is attached to the portion of the receptor that protrudes into the interior of the cell” Sayfa 561

“ Many hormones activate receptors that indirectly regulate the activity of target proteins by coupling with groups of cell membrane proteins called heterotrimeric GTP binding proteins ( G proteins)” sayfa 911

“This complex system of cell membrane G proteinsprovides a vast array of potential cell responses” sayfa 911

G proteinleri,reseptörlerden hücre içi hedef enzimlere bilginin iletiminden sorumlu moleküllerdir ve hücre zarının iç yaprağında bulunurlar. Hormonlar, nörotransmitterler, büyüme faktörleri ve otokoidler biyolojik etkilerini bu reseptörlerle etkileşerek gösterirler.

gy, 2007, 14th edition, p: 257

Temel Bilimler Soru 49.

Aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisinin oluşturduğu enfeksiyonun patogenezinde fagositozun engellenmesi rol oynamaktadır?

A) Salmonella typhimurium

B) Shigella flexneri

C) Streptococcus viridans

D) Brucella melitensis

E) Neisseria meningitidis

Bu soru sıkıntılı bir soru, şıklardakiler çağrışım yoluyla yanlışa yönlendiriyor.…

N. Menengitidis kapsülü ve Ig A1 proteaz enzimi sayesinde nötrofil ve makrofaj tarafından fagosite edilmekten korunur. Diğer seçeneklerdekiler fagositoz eyleminden sonraki bakterisidal etkinliği engeller.

Salmonella typhimurium, myeloperoksidaz enzimi bulundurmayan makrofajlar tarafından fagositoz sonrası öldürülmeye dirençlidirler.

Brucella melitensis, fagositoz sonrası fagozom-lizozom füzyonunu enzimatik yollarla engeller.

Streptococcus viridans, glikokaliksleri sayesinde çevrelerine başka bakteriler yapıştırdıkları için fagositleri yaklaştırmazlar ama bu fagositozu engelleyen bir mekanizma değildir.

Shigella flexneri ise sadece hücreden hücreye atlama (aktin filamanlarını kullanarak) özellikleri ile fagositozdan kaçınırlar ama bu da bir mekanizma değildir.

Ancak temel textbookların çoğunda “fagositozu önleyen temel yapı kapsüldür” cümlesini dikkate alarak sorulmuş bir soru olduğunu düşünüyoruz.

Temel Bilimler Soru 52.

Solunum yolu enfeksiyonuna yol açan aşağıdaki bakterilerden hangisinin üretilebilmesi için burun sürüntüsü veya nazofarenks aspirasyon materyalinin kültürü gerekir?

A) Klebsiella pneumoniae

B) Bordetella pertussis

C) Staphylococcus aureus

D) Streptococcus pneumoniae

E) Haemophilus influenzae

Bordetella pertussis; zorunlu aerop, gram negatif bir basildir. Bordet-Gengou besiyerinde ürer. Ekim yapılacağında besiyerine tavşan kanı eklenir. Bakteri siliyer solunum yolu epiteline tutunduğu için balgam iyi bir kültür materyali değildir. Kültür için örnek, nazofarinkse kadar uzatılan özel eküvyona veya plağa öksürtülerek alınır. Ekim sonrası 3-4 günde cıva damlası gibi, hemoliz yapmış koloniler oluşur.

Soruda çok önemli bir ipucu var; diğerlerinden farklı olarak üretildiğinde tanı koyduracak tek etken Bordetella pertussis’dir. Ancak, bu sorudaki en önemli sıkıntı, nazal sürüntünün boğmaca tanısında kullanılıp kullanılamaycağı konusunu tartışmaya açmasıdır. Kabul edilebilir kaynaklarda burun sürüntüsü boğmaca tanısında önerilen bir klinik örnek olarak verilmemektedir. Bilindiği gibi nazal sürüntü; allerjik rinitlerin tanısında, özellikle Staphylococcus aureus taşıyıcılığının belirlenmesinde veya burun difterisinin tanısında kullanılabilmektedir. Her sınav sorusunun, ilgili popülasyonu eğittiği de düşünülürse; verdiği mesajın doğru olmaması nedeniyle bu soru tartışmaya hayli açıktır. Ancak, yanıtlara bakıldığında da çözümü oldukça kolay bir sorudur.

Temel Bilimler Soru 74.

Aşağıdakilerden hangisi, erken dönem mide karsinomunda gözlenen patolojik bulgulardan biri değildir?

A) Perigastrik lenf nodu metastazı

B) Adenokarsinom morfolojisi

C) Muskularis mukoza invazyonu

D) Komşu mukozada displazik değişiklikler

E) Linitis plastika görünümü

Bu soruda bazı meslekdaşlarımız C seçeneğinin de yanlış olması gerektiğini belirttiler ancak kelimelere tam olarak dikkat edilirse Tunica muscularis değil Muskularis mukoza invazyonu ifadesi önemlidir.

Erken gastrik karsinom, tanımı mide karsinomunun sadece mukoza ve submukozayı etkilediği durumu tanımlar. Mukozaya ait müskülaris mukoza tabakası submukoza tutulumu olduğunda ortaya çıkar. Tümörün sirküler ve longitidünal kas tabakalarına invazyonu yoktur. Perigastrik lenf nodlarına metastaz, olabilir yada olmayabilir. İleri gastrik karsinomlarda müsküler tabakaya invazyon vardır.

Klinik Bilimler Soru 42.

Çocuklarda aşağıdaki hastalıklardan hangisi diabetes mellitusun görülme sıklığını artırmaz?

A) Addison hastalığı

B) Hipertiroidi

C) Akromegali

D) Glukagonoma

E) Feokromositoma

Dikkat yanlış çağrışım “Addison diyabet sıklığını artırmıyor muydu?” şeklinde düşündürebilir.

Addison hastalığı diabeti olan hastalarda sık görülür, bu konkomitan bir durumdur, ancak diabetin sıklığını artırıcı bir özelliği yoktur.

Klinik Bilimler Soru 62.

Serum sodyum düzeyi 122 mEq/L olan 70 kg ağırlığında ve 40 yaşında bir erkek hastada total sodyum açığı kaç mEq/L dir? (Normal sodyum düzeyi: 142 mEq/L)

A) 840

B) 1500

C) 1800

D) 2400

E) 8400

Genel Cerrahinin eski soruları ve pratiği ile çelişen bir soru..

Genel cerrahi sorularının geçmişle bağı kopmaya başladı. Eski sınavlarda sorulan sorular ve cevaplarıyla, son iki sınavın soruları arasında farklar/çelişkiler var. Örneğin şimdiye kadar tüm sınavlarda sodyum, klor açık hesaplamalarında doğru cevap için hücre dışı sıvı oranı olan %20 çarpanı kullanılırken; bu sınavda doğru cevap için, hücre içi sıvı oranı da dahil edilerek %60 çarpanı kullanılması gerekiyor. Zaten 0,2 ile soruyu cevapladığınızda tespit edilen 280 meq/L değeri şıklarda yok. Bu sebeple zaten tek doğru cevap var, O da:

Na açığı (142(bu değer soruda verilmiş) – var olan Na miktarı(122)) X hastanın kilosu X 0,6 değeriyle bulunuyor.

142 – 122 X 70 X 0,6= 840…

Klinik Bilimler Soru 92.

Gebelik, aşağıdaki hastalıklardan özellikle hangisinde olumsuz etki gösterir?

A) Akalazya

B) Aktif peptik ülser

C) Akut viral hepatit E

D) Romatoid artrit

E) Crohn hastalığı

Neyi sorduğu belli olan bir soru… Ancak E seçeneğinde yer alan Crohn hastalığı için Williams Obstetrics kitabının ilgili bölümü “gebeliğin, aktif durumdaki inflamatuvar barsak hastalığının seyrini kötüleştirebileceğini” de belirtiyor. Seçenekler daha iyi hazırlanmalıydı.